Fatih Altaylı’nın programına iki tane başörtülü hanım konuk olmuş.
Programın amacı, Anayasa Mahkemesi’nin başörtü kararıyla ilgili mağdurların görüşünü ortaya koymak…
Zaten programdan önce de böyle bir teyit alınmış…
Ama gazetecilik adına, televizyonculuk adına ortaya çıkan bazı zevatların tek bir amacı vardır;”nasıl konukları ters köşeye yatırır,ağızlarından yanlış anlaşılmalara sebep olacak bir laf alırım.”
İşte Fatih Altaylı da böyle tiplerden…
Reyting uğruna program birden amacından saptırılarak gazetecilik kurnazlığının ortaya konduğu bir gösteriye dönüşmüş.
Bu ülkede dine, peygambere,kitaba küfretmek serbest ama ******’ü sevmiyorum demek yassak!
Eğer konuklar başörtülü olmasaydı bu kadar yaygara kopmazdı.
Ama bunu söyleyen dindar bir hanım olunca linç kampanyası başlıyor.
Şu diyaloglara bakar mısınız!
Altaylı soruyor;”Kevser adlı arkadaşımızın facebook adlı paylaşım sitesinde İran devriminde Ayetullah Humeyni'nin fotoğrafları yer alıyor. Doğru mu?”
Kevser Hanım ;”Bir tane fotoğrafı var. Seviyorum ve saygı duyuyorum.” Deyince cevap Altaylı’nın istediği kıvama yavaş yavaş geliyordu.
Birazdan usta hamlesini yapacaktı.
Hemen yanındaki Nuray Hanım’a dönüp aynı soruyu ona sorup “evet” cevabını alınca can alıcı soruyu soruyor;”******’ü seviyor musun?
İşte “sevmiyorum”cevabı Altaylı’nın ganimet bulmuş gibi sevindiği bir cevaptı…
Aradığı altın cevabı bulmuştu.
Bundan sonrasının önemi yoktu!
Oysa ifade edilen ****** değil sahte ******çülüktü!
Yeri geldiği zaman düşünce ve ifade özgürlüğü noktasında mangalda kül bırakmayanlar hemen bir linç kampanyası başlattılar..
Hatta onu geçtik, sevip sevmeme özgürlüğüne de müdahale etmeye başladılar.
Kim olduğu önemli değil,bir kişi istediği insanı sever veya sevmeyebilir.
Bunu ifade etmek kadar doğal bir şey olamaz.
Asıl bölücülük ve dayatma bu değil mi?
******’ü seveceksin! Humeyni’yi sevmeyeceksin!
Bırakın insanların beyinleri özgürleşsin. Kim kimi seviyorsa sevsin!
Neden korkuyorsunuz ki?
Koruma kanunlarıyla kimse sevilebilir mi? Veya korumasız nefret ettirilebilir mi?
Kaplumbağa hızıyla iş yapan yargımız nedense dine ve kutsal değerlere küfredenlere ses çıkarmazken bu konuda jet hızıyla inceleme başlattı.
İddia ediyorum; Bu hanıma bu sözleri söylettiren ******’ün manevi şahsı değil,maskeli ******çülerin ortaya koyduğu sahte fikirlerdir.
******’ü ve gerçek fikirlerini değil bu sahte ******çülerin ortaya koydukları fikirleri seven kaç kişi var?
Ben de sevmiyorum.
GüNüN SöZü
Sakın Sofrada Tartışmaya Kalkmayın; Nasıl Olsa Aç Olmayan Kazanacaktır.