Bu yazıda size, çok yakından tanıdığınız, her zaman her yerde rastladığınız fakat fazla dikkatinizi çekmeyen, çok becerikli, çok sosyal, çok akıllı bir varlığı, "karınca"yı anlatacağız. Yaşantımız içinde hiçbir zaman önem ifade etmeyen bu milimetrik varlıkların, mucizelerle dolu hayatlarını inceleyeceğiz. Teknoloji, kollektif çalışma, askeri strateji, gelişmiş bir iletişim ağı, örnek ve rasyonel bir hiyerarşi, disiplin, kusursuz bir şehir planlaması... İnsanların her zaman yeteri kadar başarılı olamadığı bu alanlarda, karıncalar daima başarılıdırlar. Zorlu rakiplerini bastırmak ve güç doğa koşullarına dayanabilmek için gerekli herşeye sahip olan bu canlılara baktığınızda, hepsinin birbirinin aynısı olduğunu düşünebilirsiniz. Gerçekte ise, binlerce çeşiti olan karıncaların, her çeşiti ayrı özelliklere sahiptir. Dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip olan bu canlıların, yukarıda saydığımız özellikleri çerçevesinde, bizlere yepyeni ufuklar kazandırabileceğine inanıyoruz. Bu yazı, karıncaların özel ve hayranlık uyandıran dünyasını keşfetmemizi sağlayacak. Yapılan bazı hesaplamalara göre en eskisi yaklaşık 80 milyon yıl yaşında olan fosilleriyle bugünküler arasında hiçbir farklılık bulunmayan ve yaklaşık 8800 türü bulunan karınca topluluklarının, o küçücük bedenleriyle neler başarabildiklerini göreceğiz. Karıncaların özel dünyasını keşfederken, bu mükemmel sistem hayranlık uyandıracak, düşünme ve araştırma ihtiyacımızı arttıracaktır. Aynı zamanda evrim teorisinin yanlışlarını görüp, Allah'ın kusursuz yaratışına birlikte şahit olacağız ki bu son derece önemli bir iştir. Çünkü Kuran'da da doğa üzerinde düşünen ve böylece Allah'ın büyüklüğünü tanıyan insan modeli övülmüş ve bu model inançlı kişilere örnek olarak verilmiştir. Aşağıdaki ayet bu konuyu tam olarak açıklamaktadır: Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında gece ile gündüzün ardarda gelişinde temiz akıl sahipleri için gerçekten ayetler vardır. Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki) "Rabbimiz, sen bunları boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru." (Al-i İmran, 190-191) Bu yazının da, okuyanlarını daha derin düşünmeye sevketmesini ve kendilerini yaratan Allah'ın üstün gücüne ve örneksiz yaratma sanatına hayranlık