Omurgalı hayvanlardan kuşlar sınıfının leyleksiler takımının bir familyası (Ciconiidae). İri, ağır gövdeli, uzun boyunlu, enli ve uzun kanatlı ve sivri gagalı kuşlardır. Gagalan düz olabildiği gibi, yukarıya ya da aşağıya doğru kıvrık da olabilir. Siyah beyaz olan tüylerin renk düzeni çok belirgindir. Kimi leylak türlerinin gagalarıyla bacakları parlak kırmızımsı renktedir. Leylekgillerin balıkçılkuşları, ibisler, marabu ve diğer bazı kuş grupları ile ortak özellikleri olduğundan, bu gruplardaki kuşların bazılarına da leylek adı verilmektedir. Leylekgiller familyası, leylekler (Ciconiinae) ve ormanibisIeri (Mycteriinae) olmak üzere iki altfamilyaya ayrılır. Bunların ilkinde 13, ikincisindeyse 4 tür bulunmaktadır.
Leylekgiller familyası, Eski. dünyanın tropikal ve alttropikal kuşaklarında yaygındır. Ormanibisleri Avrupa ve Asyanın ılıman kuşağında ürer ve uzun uçuşlar yaparak başka yerlere göç ederler. Avustralyada sadece bir tür yaşar; Yeni Zelandda ise leyleğe rastlanmaz. Yenidünyada da sadece üç leylek türü vardır.
Leylekgiller, bacakları uzun ve ayak parmaklan kısmen zarlı olduğundan, besinlerini aradıkları sığ sularda ve çamurlarda kolayca hareket edebilirler. Besin aramak için kuru ve sert toprakta yürüyebilenleri de vardır. Leylekgiller genellikle tatlı sularda yaşayan balık, kurbağa vb. hayvanlarla ve böceklerle beslenirler. Ayrıca leşle beslenen üç türü de vardır.
Leylekgiller iyi uçucudurlar. Uçuş sırasında türlerin çoğu boyunlarını ileriye, bacaklarını geriye uzatırlar. Kimi türler çok yükseklerdeki sıcak hava akımları içinde uçabilirler. Leylekgiller genellikle bütün mevsimlerde topluluklar halinde bulunurlar. Büyük koloniler oluşturdukları da görülür.
Çiftleşmeye hazırlanan dişi ve erkek leylekler, boyunlarını, başları sırtlarına değecek kadar geriye kıvırarak birbirlerini selamlarlar. Yerleştikleri bölgeler elverdili oranda koloniler halinde üreyen leylekler, yuvalarını çoğunlukla ağaçların üstünde yaparlar. Binaların ya da kullanılmayan bacaların üzerinde ve yüksek kayaların tepesinde yapılmış leylek yuvalarına da rastlanır.. Leylekler, yuvalarını, kuru dal parçalarını bir araya getirerek, sığ ve geniş bir tabak biçiminde yaparlar. Gerek kuluçkaya yatma,gerekse yavruları besleme görevi erkek ve dişi leylek tarafından birlikte yürütülür. Yumurtalar beyaz ya
da beyaza yakın renktedir. Kuluçkaya yatırılan yumurta sayısı genellikle 3-6 arasındadır. Kuluçka süresinin sonunda yumurtadan çıkan leylek yavrusu, çıplak denilebilecek kadar tüysüzdür, ancak ince tüyler kısa zamanda büyüyüp vücut yüzeyini kaplar. Daha sonra asıl tüyler çıkarak bunların yerini alır. Yavru leylek, eşeysel olgunluğa birkaç yılda erişebilir.
Leylek türlerinin birçoğu ötücü değildir. Kimi türlerin hiç sesi yoktur, kimi. türler ise çok kısık seslidir. Leylekler, genellikle gagalarını gürültülü bir biçimde takırdatırlar.
Leylekgiller familyasının en tanınmış türü ak leylek (Ciconia ciconia) tir. Bu türün çeşitli yerlerde yaşayan birçok alttürü vardır. Ak leylek yuvasını en çok binaların tepelerinde yapar ve ekili topraklardaki küçük yapılı sürüngenlerle ve böceklerle beslenir. Bu bakımdan insanlara yararı dokunan hayvanlardan sayılır. Ürkek değildir. Kendisine çok f1azla yaklaşılmadıkça, insandan kaçmaz. Bu durum, bu türün davranışlarının izlenmesini kolaylaştırır. Araştırmalar bu leyleğin Avrupa ülkelerinin çoğunda hızla azaldığını ortaya koymaktadır. Günümüzde Hollanda ve Danimarka gibi oldukça kuzey kesimlerde ve Almanya ile Rusyadan Asyaya kadar uzanan topraklarda yaygındır. İngilterede düzensiz bir şekilde rastlanmakta, İsveçte ise artık görülmemektedir. Güneye doğru, İspanya ve Porteki7;, kuzey Afrika ve güneydoğu Avrupada ve hatta daha doğuda üreyen bu leyleğe İtalyada pek rastlanmaz.
Ak leylekler, ilginç göçmen kuşlardır. Gündüzleri sürüler halinde uçarlar ve çoğunlukla sıcak topraktan yukarıya doğru yükselen sıcak hava akımlarından yararlanarak çok yükseklere çıkarlar. Avrupada yaşayan leylek grubu, Afrikada Büyük Sahranın güneyinde kalan kesiminde, hatta Güney Afrika Cumhuriyetine kadar yayılarak kışı geçirir. Bunlardan bazıları çiftleşmek üzere buralarda kalırlar; henüz tam büyümemiş olan kuşlar da kış mevsiminde buradan ayrılmazlar. Daha doğudaki bölgelerde bulunan leylekler güney Asyaya göçerler.
Kuzey ve orta Avrupadan göç eden leyleklerin genellikle izledikleri yol, güneydoğu bölgeleri üzerinden Anadolu, buradan da Akdenizin doğu kıyılan üzerinden Mısırdır. Bu yolculuk sırasında deniz üzerinde uzun süre uçmaktan kaçınırlar. Avrupanın daha doğu kesimlerinden gelenlerin Irak ve Arabistan üzerinden geçip Afrikaya ulaştıkları sanılmaktadır. Daha güney bölgelerden başlayıp, doğu Afrika üzerinden güney Afrikanın doğu kesimlerine ulaşan göç yolu, gözlemlerle saptanmıştır. Leylekler doğu Afrikadan geçerken çekirge sürülerine rastlayınca, ürünler için çok zararlı olan bu böcekleri yemek için yolculuğa ara vere.bilirler. Avrupanın en batı kesimlerinde üreyen leylekler, önce güneybatıdaki İber yarımadasına göç ederler; sonra buradan, İspanya ve Portekizde üremiş göçmen kuşlarla birlikte, Afrikaya giderler. Kuzey Afrikada üreyen leylekler ise Büyük Sahrayı geçerler.
Siyah leylek (Cicinia nigra) de, ak leyleğin ürediği bölgelerde ürer ve başka yerlere göç eder. Bununla birlikte, bu iki leylek türü arasında oldukça önemli farklar vardır. Siyah leyleğin görünümü ak leyleğinkinden farklıdır. Bu türde, vücudun üst kısmındaki tüyler koyu kahverengi, bakır rengi, yeşile ya da mora çalan _madensel bir parlaklıktadır. Siyah leylek yüksek ve yoğun ağaçlıklı ormanlarda yaşar. Yuvasını büyük su birikintilerinin ya da bataklıkların çevresindeki yüksek ağaçlarda, kuru dal parçalarını kullanarak yapar, içini kuru ot ve yosunlarla doldurur. Yuva, dişi ve erkek leyleğin işbirliği ile yapılır. Leyleklerin bir yıl önceki yuvalarını onarıp yeniden kullandıkları ya da boş buldukları yırtıcı kuş yuvalarına yerleşirler.
Günümüzde yaşamakta olan siyah leyleklerin sayısı, ak leyleklerinkinden azdır ve günden güne de azalmaktadır. Avrupa kıtasında az sayıda bulunan bu tür leyleklerden pek azı göçler sırasında ekvatorun güneyine iner. Küçük _bir siyah leylek topluluğunun kış aylarında güney Afrikanın dağlık bölgelerinde barındığı ve burada ürediği bilinmektedir.
Abdim leyleği (Sphenorynchus abdimii ) başka bir göçmen kuş türüdür. Afrikanın Büyük Sahranın güneyinde kalan bölgelerinde yaşar. Yağmurlu mevsimlerin başlangıcına rastlayan üreme devrelerinde, Senegal!den Somaliye kadar uzanan kuzey tropikal kuşakta ve doğu Afrikanın kuzey Tanzanyaya kadar uzanan güney kesimlerinde bulunur. Çiftleşme mevsimi dışında Arabistana giden Abdim leylekleri varsa da, çoğu ekvatorun güneyine göç eder. Bu leylekler genellikle koloniler halinde bulunurlar. Familyanın en küçük türlerinden biri olan abdim leyleğinin yüksekliği 60 cm. kadardır. Gagasının rengi yeşil, karnının altındaki tüyler beyaz, geri kalanları ise koyu renklidir. Bu tür leylek de yanına çok yaklaşılmadıkça insandan kaçmaz. Yuvasını ağaçların ya da kulübelerin üzerinde, kuru dal parçalarını üst üste yığarak yapar. En çok çekirge yemekle birlikte kemiricileri, sürüngenleri, kurbağaları ve balıkları da yiyebilir. lslığa benzeyen hafif bir ses çıkarır.
Afrikalı bir başka leylek türü de eyer gagalı leylek (Ephippiorhynchus senegalensis) tir. Bu tür, tropikal bölgelerde çok yaygın olmakla birlikte sayıca azdır. Uzun bacaklı ve 1,2 m.yi aşan boylu iri bir kuştur. İsmini, büyük kırmızı-gagasının orta kısmında bulunan siyah renkli şeritten almıştır. Tüyleri siyah beyaz renklidir. Dış görünüşleri bakımından eşeyler birbirine benzerler, ancak erkeğin gözbebekleri, başın tüylerine uygun olarak kahverengi, dişininkiler ise krom sarısıdır. Bu leylek, balıkçılkuşıı gibi besinini sığ sularda arar. Uçuş sırasında, gövdesi hafif eğri bir yay parçasına benzetilebilir.
Açık gagalı leylekler denen iki türden Anastomus lamamgarus ile Anastomus oscitansa sırasıyle tropikal Afrika ile Madagaskarda ve Asyanın güney kesimlerinde rastlanmaktadır. En küçük leylekler arasında yer alan bu türlerin tüy renkleri genel olarak koyudur. Gaga kapalı iken her iki çenenin boylu boyunca birbirlerine tam uymayışları dikkat çekici bit özelliktir. Üst ve altçenenin uçları birbirlerine bitişikti:r; ancak daha geride, gaganın arka yarısı boyunca uzanan geniş bir yarık vardır. Bu oluşum özelliğinin iri ve kaygan susalyangozlarını yerlerinden çıkarma ve zaptetme gereksinmelerine yönelmiş bir uyum olduğu sanılmaktadır. Bu leylekler en çok gece avlanırlar. Yuvalarını kamışlıklara ya da alçak ağaçlara yaparlar.
Yünlü boyunlu leylek, ya da piskoposleylek (Dissoura episcopus) hem Afrikada hem de Borneoya kadar uzanan güney Asya kesimlerinde yaşamaktadır. Bu leyleğin üst tüylerinin belli başlı rengi pırıltılı kara olmakla birlikte, boyun tüyleri beyaz ve yün dokusu görünümündedir. Bu tür, başka bakımından Abdim leyleğine oldukça benzer. Pek fazla rastlanan bir kuş olmadığı için davranışları hakkında bilinen azdır. Familyanın diğer türlerinde pek bulunmayan acı ve boğuk bir sesi vardır.
Siyah boyunlu leylek(Xenorhynehus asiaticus) Hindistandan Avustralyaya kadar uzanan yerlerde bulunur. Avustralyada bu türden başka hiç bir leylek türü bulunmaz. Tüylerinin çoğunluğu koyu renkli ve gagası hafifçe yukarıya doğru kıvrık olan iri bir türdür.
Yenidünyada yaşayan türlerden (jabiru mycteria) leyleği Meksikanın güneyinden Arjantine kadar uzanan bölgelerde yaygındır. Tüyleri beyaz renklidir. Başında ve boynunun üst kısımlarında tüy yoktur. Bu çıplak kısmın derisi üst tarafta mavi siyah, aşağılarda ise turuncu ve kırmızı" renklidir. Öteki türlerden daha iri ,olan bu leyleğin gagası, uç kısmında yukarıya doğru dönüktür. Başka leylek türlerinin aksine, büyük sürüler yada koloniler oluşturduğu pek görülmez, Yuvasını yüksek hurma ağaçlarında yapar. Sığ sularda küçük hayvanları avlayarak beslenir.
Maguari leyleği (Euxenura ganeata) Arjantinde ve Güney Amerikanın öteki kesimlerinde yaygındır. Vücut büyüklüğü bakımından iri türleri e küçük yapılı türler arasında yer alır. Tüyleri genel olarak beyazdır. Kanatlarında yer yer siyah tüyler bulunur. Kuyruğunun üst kısmı siyah renklidir. Sığ sularda ve pampalarla çayırlarda bulduğu küçük yapılı hayvanları yiyerek beslenir.
Myeteriinae altfamilyasından olan ormanibisi (İbis ibis) bu altfamilyanın günümüzdeki dört türünden biridir, Bu kuşun, Threskiornithidae familyasından olan gerçekibislerle bir yakınlığı yoktur, Ormanibisinin gerçekibisl"re benzeyen yanı, onlarınkinden daha az aşağıya kıvrık gagasıdır, Tropikal Afrikada yaşayan ormanibisi boyca, bir dereceye kadar da tüy rengi bakımından ak leyleğe benzer, Kuyruğu siyah, gagası portakal rengi, bacakları ise pembedir. Gagasının biçiminden başka, göze çarpan bir özelliği de çıplak ve kırmızı renkli yüzüdür. Yaygın bir şekilde dağılmış bulunan bu türün yuvalarına köy, kasaba hatta şehirlerdeki ağaçların üzerinde rastlanabilir. Başlıca, besini balıktır.
Hindistanda ve Asyanın öbür güney kesimlerinde yaşamakta olan boyalıleylek (İbis leueocephalus) de ormanibisine benzer, ancak çıplak yüz derisinin rengi portakal sarısıdır; ayrıca göğsünde boydan boya koyu renkli bir şerit bulunur. Bir yerde yuvalanmış olan boyalıleylek kolonilerinde bazen binlerce çift bulunur. Bu kolonilerde, bu türün davranışlarına benzer davranışları olan başka tür !tuşlara da sık sık rastlanır. Boyalıleylekler, bulundukları yerde besin azalınca, başka yerlere göç ederler,
Amerika doymazı (Myeteria americana) Amerika Birleşik Devletlerinin güney kesimleri Büyük Antillerden güneye, Arjantine doğru uzanan yerlerde yaşar. Tüyleri genellikle, beyazdır. Kanatlarıyla kuyruğunda siyah lekeler bulunur. Başın çıplak derisiyle boynunun üst kısmı siyah renklidir. Ağaçlarda, özellikle selvilerde, bataklık bölgelerde yuvalar; bir kolonide birkaç bin çift bulunabilir. Böyle kolonilerin bulunduğu yerlerdeki ağaçların her birinde birçok yuva vardır. Sığ sularda yan yana durup sıralar oluşturarak avlanan bu leyleklerin, yakaladıkları avları kendileri yemeyip yanlarındaki leyleklere verdikleri saptanmıştır. Bu durum, hayvanlar arasında görülen işbirliği biçimlerinden ilginç bir örnektir. _________________