Tarih 1973’ ü gösterirken, çiçek çocuklar, hippiler, barış yanlısı sempatik gruplar, efendi adamlar müzik dünyasını tam da işgal etmişken ortaya çıkmış bir grup Kiss. Sahne Şovları, Corpse Paint denilen ve Black Metal ile var olduğu düşünülen makyaj stilini ilk kullanan grup olmaları ve hızlı bir şekilde albüm çıkarmalarıyla ünlü. Hard Rock denildiğinde akla ilk gelen grup olmasının haklılığını yazıyı okuyunca anlayacaksınız…
Gene Simmons ve Paul Stanley tarafından kurulan grup çok geçmeden kadrosuna önce Peter Criss ve hemen ardından Ace Frehley’ ı ekleyerek canlı performanslara ve dünyaya adlarını duyuracak sahne şovlarına başladı. Kuruluşu oldukça iddialı olan grup, haklarındaki bu düşünceyi doğrulamak istercesine, 1974 yılı Ekim ayında grubun kendi adını taşıyan “Kiss” albümü raflardaydı 9(dokuz) parçadan oluşan bu albümün hemen ardından yine ekim ayında 10(on) parçadan oluşan “Hotter Than Hell” isimli albümlerini aynı ay içerisinde raflara yerleştirdi.
Albümler satılıyor ve dinleyicilerin farklılığa olan açlığı Kiss grubu tarafından ustaca kullanılıyordu. Önceki iki albümün hemen ardından 1975 yılının Mart ayında “Dressed To Kill” albümü piyasaya çıktı, 10(on) parçadan oluşan bu albümle beraber Kiss grubunun adı her yerde anılmaya başlandı ve grubun albüm satışları hızla artmaya devam etti. Hızını yine alamayan grup, “Dressed To Kill” albümünden 7 (yedi) ay sonra “Kiss Alive I” adlı konser albümünü de piyasaya çıkardı. Efsanevi konserlerinde söyledikleri 16(on altı) parça bu albümle beraber Kiss hayranlarının beğenisine sunuldu.
1976 yılının Mart ayında “Destroyer” albümü piyasaya çıktı. Grup hiçbir şekilde dinleyicisini kendisinden mahrum etmemeye kararlı bir şekilde ilerliyordu. Ve gün geçtikçe grup üyeleri daha fazla değişiyordu. Grubun makyajları(corpse paint), ilginç sahne kostümleri gün geçtikçe daha ilgi çekici bir hal alıyordu.
Yine 1976 yılında “Rock And Roll Over” albümü piyasaya çıktı ve yine büyük ilgi topladı. 10(on) parçadan oluşan bu albüm Kiss Grubunun hiçbir gününün boş geçmediğini gösteriyordu.
1977 yılının temmuz ayında, “Love Gun” albümü dinleyiciye raflardan göz kırpmaya başlamıştı ve bu albüm de 10(on) parçadan oluşmaktaydı. Albüme ismini veren Love Gun parçası, yerini hak etmiş bir parça olduğunu göstermekteydi. Çok geçmeden “Kiss Alive II” konser albümü piyasaya çıktı.
1978 yılının Nisan ayında “Double Platinum” adlı, Grubun kült olmuş parçalarından oluşan bir albüm çıktı. Ve tam da bu sırada grup içerisinde anlaşmazlıklar baş göstermeye başladı. Her üye kendi solo albümünü yapmak için stüdyoya girdi ve 18 Eylül 78’ de “Paul Stenley”, “Gene Simmons”, “Ace Frehley” ve “Peter Criss” isimli üyelerin kendilerini yansıttığı solo albümleri piyasaya çıktı.
1979 yılının Mayıs ayında 9(dokuz) parçadan oluşan albüm “Dynasty” dinleyiciyle buluştu. Bu albüm Kiss grubunun en iyi çalışmalarından biriydi ve anlaşılan solo albüm isteği ile aralarında anlaşmazlıklar çıkan grup üyeleri istekleri gerçekleşince yeni albüme daha iyi kanalize olmuşlardı. Tek sorun; albümün disko kültüründen etkilenmiş olmasıydı. Ancak zaman değişiyordu ayak uydurmak lazımdı.
1980 yılının Mayıs ayında piyasaya çıkan “Unmasked” albümü ile beraber grup ilk kaybını verdi ve Peter Criss Kiss grubundan ayrıldığını açıkladı. Belki de bu ayrılık Unmasked albümünün kötü satış grafiğiyle alakalıydı. Cevabını yalnızca kendisinin ve arkadaşlarının bildiği sessiz bir ayrılıktı bu. Bu kaybın ardından Kiss için “bitti” tarzında yorumlar yapılsa da, Criss ayrılığının hemen ardından Davula, Eric Carr geçti. Hızlı ve başarılı bir giriş yapan Eric Carr ile beraber Kiss tekrar eski tarzına döndü. Hiç vakit kaybetmeden Kasım 81’ de yeni albüm “Music From The Elder” meraklı Kiss hayranlarının karşısına çıktı ve yüreklere su serpti.
1982 yılının Ekim ayında dinleyiciyle buluşan “Creatures Of The Nights”, grubun hala ayakta kaldığına ve kendilerinden ödün vermediklerine başka bir kanıt niteliğindeydi. Ancak bu albümle beraber gitarist Ace Frehley gruba veda etti ve yerine Vinnie Vincent geçti. Ancak bu sırada Kiss hayranlarını deli eden bir olay yaşandı. Grup MTV’ de canlı yayında Makyajlarını silerek, binlerce hayranının Kiss plaklarını kırmasına sebep oldu. Grup makyajlı haliyle o kadar benimsenmişti ki, hayranları makyajsız Kiss grubunu görünce kelimenin tam anlamıyla çıldırdı.
Eylül 83’ de yeni albüm “Lick it Up” piyasaya çıktı. Makyajlarının silinmesiyle irtifa kaybeden grup, bu albümün kapağında karşımıza makyajsız çıkıyordu. Herkes Kiss grubunun bittiğini düşünmeye başlamışken, 10(on) parçalık Lick it Up albümü, “biz hala buradayız” dercesine, grubun bittiğini düşünenlere meydan okuyordu. Albüm Glam Rock yapısında başarılı çalışmalardan meydana geliyordu. Bu albümle beraber Vinnie Vincent gruptan ayrıldı ve yerine Mark St John geçti ancak Mark da aynı yıl içeriside grubu bıraktı ve yerine Bruce Kullick geçti. Grup hemen yeni albüm için stüdyoya kapandı.
Eylül 84’ de 9(dokuz)parçadan oluşan yeni albüm “Animalize” raflara kuruldu. Hiç ara vermeden Eylül 85’ de başka bir yeni albüm “Asylum” piyasaya çıktı. Ancak Kiss Eski tarzından ödün vermedi ve turnelerden fırsat bulduğu anda yeni albüm için çalışmalara başladı.
Eylül 87’ de “Crazy Nights” albümü de 1 yıl aradan sonra dinleyiciyle buluştu. Kasım 88’ de “Smashes Thrashes And Hits” albümü de piyasadaydı. Bu albüm grubun hit parçalarının tabir-i caiz ise “remix yemiş” hallerinden oluşuyordu ancak 15(on beş) parçalık bu albüm kesinlikle “kötü” diye nitelendirilecek bir yapıda değildi.
Ekim 89’ da yeni albüm “Hot In The Shade” piyasaya çıkmıştı. Grup hala beklenenin tersi yönde devam ediyor ve Kiss olma özelliğini koruyordu. Her geçen gün daha fazla sevilen, daha fazla saygı gören grup bu sıralarda acı bir haberle yıkılmıştı. Gruba zor zamanında yetişen ve tekrar eski Kiss grubunun hayranlarının karşısına çıkmasına vesile olan kişi Eric Carr, kanser olmuştu. Grup bir süre dinlendi, çalışmalarına ara verdi ancak Eric, 1991 yılında kasere yenik düşerek hayata veda etti.
Eric’ in ölümüyle sarsılan grup belki de bir kez daha bu sefer onun için toparlandı ve Eric Carr’ dan boşalan yeri Eric Singer ile doldurarak yoluna devam etti ve 1992 yılının Mayıs ayında 12(on iki) parçadan oluşan “Revenge” albümünü çıkardı.
1993 yılında “Kiss Alive III” isimli konser albümü piyasaya çıktı. 1994 yılında da Tribute albüm olan “Kiss My Ass” albümü piyasaya çıktı.
1996 yılında “MTV Unplugged” isimli grubun Mtv sahne performanslarından oluşan bir albüm de piyasaya çıktı. Yine aynı yıl, “You Wanted The Best…You ‘ve God The Best” adlı bir çalışma piyasaydı.
1997 yılında Grubun sevilen şarkılarından oluşan 16(on altı) parçalık, “Greatest Kiss” albümü dinleyiciyle buluştu. Bu sıralarda Kiss eski kadrosunu toplamıştı ve artık; Gene Simmons, Ace Frehley, Paul Stanley ve Peter Criss olarak tekrar yoluna devam ediyordu. Ancak eski [b]üyeleri ve arkadaşları Bruce Kullick ve Eric Singer için, onların da içinde bulunduğu “Carnival Of Souls” albümü kaydedildi ve 97 yılının Ekim ayında piyasaya sürüldü. Aynı yıl “Detroit Rock City” filmi çekildi ve uzun süre gösterimde kaldı. Bu elbette ki Kiss grubunun ne anlama geldiğini bir kez daha insanlara gösteren bir durumdu.
1998 yılının Eylül ayında piyasaya çıkan “Psycho Circus” albümü Kiss tarihinin en sert soundlu albümü olarak akıllara kazınacaktı. Bu albümle beraber Klip çekimleri ve Turlar olağanca hızıyla, üyelerin ilerlemiş yaşına rağmen devam etti.
Uzunca süre turlar düzenleyen grup için 2002 yılında “The Very Best Of Kiss” adında En iyi parçalardan oluşan bir albüm çıktı.
Daha sonra sırasıyla 02’ de “Symphony Alive IV”(Dvd) 03’ de “Millenium Collection”, 04’ de “Millenium Collection vol: 2”, yine 04 yılında “Kiss Gold 1974-82” piyasaya çıktı.
Nisan 05’ de Irak ve Afganistan’da savaşan askerlere adadıkları konserlerinde tam 40.000 kişi vardı.
Kasım 2005’ de 2 (iki)dvd den oluşan “Rock The Nation Live” piyasaya çıktı